Konya'li Kuyumcu Seyh Selahaddin Hazretleri
Yagibasan'in oglu Konyali Zerkub (kuyumcu) diye taninan Seyh Selahaddin Feridun, Konya civarindaki bir gölün kenarinda balikçilikla geçinen bir ailedendir. Ummi olarak bilinen Seyh Selahaddin, gençliginde Seyyid Burhaneddin'in terbiyesine girmis, onun sohbetlerinde pismis, onun feyziyle olgunlasmis, kamil bir insandir. Ayrica Sems'in sohbetlerinde de bulunmus, ondan da feyz almistir. Mevlana ile Sems bulusmalarinda, alti ay Seyh Selahaddin'in hücresinde sohbet etmislerdir. Onlara hizmet edebilme serefine ve sohbetlerinde bulunabilme bahtiyarligina eren zat, Seyh Selahaddin'dir. Seyh Selahddin, kuyumcu dükkaninda altin varak yaparak, helalinden para kazanmak ve manevi halini kuvvetlendirmekle ugrasirdi.
Hazret-i Mevlana'nin, Seyh Selahaddin Hazretleri'ni Kendisine Hemden ve Halife Seçmesi
Mevlana, son Sam seyahatinde, mana yönünden Sems'i ay gibi kendinde gördükten sonra, onu aramaktan vaz geçti ve kendisine Seyh Selahaddin'i dost ve hemden olarak seçti. Mevlana, Sems'e duydugu muhabbet ve gönül bagliliginin aynisini Seyh Selahaddin'e de gösterdi ve bu zat ile sükun buldu. Mevlana, Allah'in cemal tecellileri içinde ruhen manevi bir alemde yasadigindan, müridlerinin irsadiyla bizzat ugrasamamis ve onlarin irsad ve terbiyesine, en seçkin, en ehil dostlarindan birbirini tayin etmistir. Iste Seyh Selahaddin, bu vazifeye ilk olarak tayin ettigi dostudur. Mevlana, Seyh Selahaddin'e yalniz manevi bir bag ve içten gelen muhabbetiyle kalmadi, onun kizi hakkinda, "Benim sag gözüm" diyerek iltifatta bulundugu Fatma Hatun'u oglu Slutan Veled'e almak suretiyle aralarinda bir akrabalik bagi da kurdu.
Seyh Selahaddin Hazretlerinin Olgunlugu
Mevlana'nin, Sems ile dostlugunu çekemeyenler bu sefer de Mevlana'nin Seyh Selahaddin'e gösterdigi yakinliga haset etmeye basladilar. Seyh Selahaddin'i, ümmidir diye, yüksek irsad makamina layik görmüyorlardi. Sems'e yaptiklari gibi küstahliga kalkistilar. Kendisine kötü düsünce ile bakan bahtsiz, zavallilara Seyh Selahaddin, "Mevlana, beni yalnizca herkesten üstün tuttu da bu yüzden inciniyorsunuz. Bilmiyorsunuz ki benim apaçik bir görüsüm yok, ben bir aynayim. Mevlana, ben de kendi yüzünü görüyor; ne diye kendini seçmesin? O kendi güzelim yüzüne asik, bundan baska fikre düsmek kötü bir sey" diyerek, kemal ve mahviyyetini (ileri derecede alçak gönüllügünü) göstermistir.
Seyh Selahaddin Hazretleri'nin Ebedi Aleme Göçüsü
Mevlana ile Seyh Selahaddin, on yil birbiriyle adeta mest olarak görüsüp sohbet ettiler, ayrilik mahmurlugunu tadmadan, visal aleminde safalar sürdüler. Nihayet Seyh Selahaddin hastalandi ve ebedi alemde göçtü (1259).