Konya ve İlçeleri Kültürel Web Tanıtım Sitesi
  Ören Yerleri
 

ÖREN YERLERI

Sille (Siyata) : Sille Konya il merkezinin 8 km. kuzeybatisindadir. Bugün merkez belediye hudutlari içinde olup, sehir otobüsü çalismaktadir. Erken Hiristiyanlik döneminin de önemli bir merkezidir. Bu dönemden baska Ak Manastir diger adi ile HAGIOS Khariton (St. Chariton) olmak üzere bir çok manastir kesisler tarafindan kayadan oyularak yapilmistir. Bu manastirlar dünyada kurulan ilk manastirlar arasindadir.

Ak Manastir: Genis ve magara gibi kayadan olusmus olup, magaraya itaf edilmis bir kilisesi, 6-7 sapeli ve bir çok hücreleri vardir. Bu manastirda bulunan Mikael Hommenos ve Mikaeles oglu Abraham'a ait mezar taslari Konya Arkeoloji Müzesinde teshir edilmektedir.

Sille Aya-Elena Kilisesi

Sille, Konya Ili, Selçuklu Ilçesine bagli kent merkezine 7 km. uzaklikta bir yerlesim yeridir.

Isa'nin dogumundan 327 sene sonra Bizans Imparatoru Constantin'in annesi Helena, Hac için Kudüs'e giderken Konya'ya ugramis, buradaki ilk hiristiyanlik çaglarina ait oyma mabetleri görmüs, hiristiyanlara Sille'de bir mabed yaptirmaya karar vermistir.

Mihail Arhankolos adina bu kilisenin temel atma töreninde bulunmustur. Kilise asirlar boyu onarimlar görerek günümüze kadar gelmistir.
Kilisenin iç kapisinin üstünde Yunan harfleriyle yazilmis Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkinda bilgi vermektedir. Bu kitabe 1833 tarihlidir. Ayni kitabenin üzerinde ise kilisenin dördüncü tamiratinin Sultan Mecit döneminde gördügünü belirten üç satirlik bir kitabe daha bulunmaktadir.

Kilise düzgün kesme Sille Tasi ile yapilmistir. Avlusunda kayalara oyulmus odalar bulunmaktadir. Kilisenin kuzeye açilan kapisindan dis nartexe girilir. Burada kadinlar mahfeline çikan iki yönlü tas merdivenler yer almaktadir. Kilisenin ana kubbesi dört fil ayagi üzerinde olup, kilise üç sahinlidir. Kilisenin içerisinde ahsaptan içerileri alçi süslü bir vaaz kürsüsü ile apsidle ana mekani ayiran ahsap alçili kafes bir sanat saheseridir. Kubbe geçislerinde ve tasiyici ayaklarda Hz.Isa, Hz. Meryem ile havarilere ait resimler bulunmaktadir.

Çatalhöyük
Çatalhöyük, Konya'nin Çumra Ilçesi sinirlarinda olup, Ilçenin 10 km. dogusunda yer almaktadir. Höyük, farkli yükseklikte iki tepe düzü olan bir tepe seklindedir. Bu iki yükseltisi nedeniyle çatal sifatini almistir. Çatalhöyük 1958 yilinda J.Mellaart tarafindan kesfedilmistir, 1961-1963 ve 1965 yillarinda kazisi yapilmistir. Yüksek tepenin bati yamacinda yapilan çalismalar neticesinde 13 yapi kati açiga çikartilmistir. En erken yerlesim kati (1) ise M.Ö. 5500 yillarinda tarihlenmektedir. Stil Kritik yolu ile yapilan bu tarihleme, C14 metodu ile de dogrulanmistir. Ilk Yerlesme, ilk ev mimarisi ve ilk kutsal yapilara ait özgün buluntulari ile insanlik tarihine isik tutan bir merkezdir. Yapilarda kullanilan malzeme kerpiç agaç ve kamistir.

Çatalhöyük'te 1996 yilina kadar kazilar yapilmamis bu yildan itibaren üç yildir Ingiliz Arkeoloji Enstitüsü tarafindan Ian Hodder baskanliginda kazilar devam etmektedir. Bulunan kazi eserleri ise Konya Arkeoloji Müzesine teslim edilerek bir kismi teshir edilmekte digerleri ise depolarda koruma altina alinmis durumdadir.

Eflatunpinar Hitit Aniti

Konya Ili, Beysehir Ilçesi, içinde bulunmaktadir. Aniti W. J. Hamilton (1849) da bilim dünyasina ilk haber veren kisidir. Daha sonra F. Sarre ve J. Garstang ayri ayri yayinlamislardir.

Anit bir su kaynaginin kenarinda dikdörtgen taslar üzerinde kabartmalardan olusmaktadir. Niteligini kaybetmeyen kabartmalar ön kismindaki 14 adet tas bloklar üzerine oyulmustur. Anitin ilk plani bilinmemektedir.

Bu anit açik hava anitlarindan daha küçüktür. Dogal bir kayaya oyulmamis, her parçanin üzerinde figür bulunan blok taslarin örülmesiyle olusmustur. Su kaynaginin yaninda bulunan bu anitin su toplama havuzunun ilk yapilis tarihi arastirilmamistir. Eflatunpinar Aniti'nin blok taslari üzerendeki figürler; üstte günes kursu, ortada tanriça ve tanri diye kabul edilen figürlerin arasinda, yanlarinda ve en alttaki figürler ellerini yukariya dogru kaldirip tanri ve tanriçayi selamlamaktadir. Bu anit Hitit Krallik dönemine tarihlenmektedir.

1996 yilinda Konya Müze Müdürlügünce Anit çevresinde temizlik ve kazi çalismalari baslamistir. Çalismalarda anitin 3.34 x 3 m. ölçülerinde dikdörtgen planli bir havuzun parçasi oldugu ortaya çikmistir. 1998 yili çalismalarinda anitin alt kisminda bes adet daha tanri kabartmasi tesbit edilmis olup, ilerideki yillarda kazi çalismalari devam ettirilecektir.

Kilistra Antik Kenti

Kilistra Antik Kenti Konya'nin 34 km. güney batisindaki Hatunsaray Bucaginin 16 km. kuzey batisindaki Gökyurt Köyü sinirlari içerisinde yer almaktadir. Yapilan çalismalarda M.Ö. III. y.y. kadar yerlesim oldugu anlasilmistir. Listradan (Hatunsaray) gelip Mistiya'ya Beysehir'e dogru devam eden tarihi kral yolu (Vig Seboste) üzerinde yer almaktadir. Kilistra Antik kentinin M.S. 7. y.y. da Kapodokya benzeri yumusak kayalarin oyulmasi ile bir çok kaya yerlesmesi oulsturulmustur. 1998 yilinda giderleri Il Özel Idare Müdürlügü tarafindan karsilanmak üzere Konya Müze Müdürlügü adina yapilan kurtarma kazisi çalismalarinda, Haç Planli Sapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnici ve Sirahanelerde temizlik, restorasyon, çevre düzenlemesi yapilmistir. Haç Planli Sapel iç ve disi yekpare kaya oyugu olmasi nedeniyle esine az rastlanan nitelikte olup M.S. 8. y.y.'a aittir.

Sümbül Kilisede M.S. 8. y.y'a ait olup devrini yansitan süslemelerle Bizans Devrine ait Büyük Su Sarnici ise karsilikli yekpare kayaya oyulmus dörder payeye oturan 3 nefli plan gösterir.

Çiftli Sirahane ise karsilikli yekpare iki kay içine oyulmus çevresi ise bir kompleks halindedir. Dogu Sirahane'nin giris kapisi esiginde M.Ö. I. yy'la ait kentin adini veren bir yazit bulunmustur. Bizans devrine ait kaya oyugu iki ev ortaya çikartilmistir.
Kilistra antik kenti oldukça genis alana yayilmis kaya oyugu yerlesmeleri seklindedir. Gelecek yillar yapilacak kazi ve temizlik çalismalari buranin Ürgüp, Göreme gibi turistik bir yer olmasini saglayacaktir.

Karahöyük
Konya Il Merkezine 15 km. güney dogusunda Harmancik mahallesindedir. Ulasim belediye otobüsleri ile saglanir. Ord.Prof.Dr. Sedat ALP baskanliginda 1953 yilinda baslayan kazilar halen devam etmekte olup, üzerinde en uzun süren çalisma en eski Türk kazilarindandir. Karahöyük'te yapilan arastirmalarda höyügün M.Ö. 3000 (Eski Tunç Devri-M.Ö. 2000 Asur ticaret kolonileri devri) de iskan edildigi anlasilmis olup, 27 yerlesik kati tespit edilmistir. Konya bölgesinin M.Ö. 3000 ve 2000 yillarinin tarihe isik tuttugu bilinmektedir. Eski Anadolu'nun en önemli sehir harabeleri arasindadir.

Karahöyük kazilarinda çikan buluntular devrinin kültürel ve ticari iliskileri anlatan belgelerdir. Hitit Imparatorluk Çagi öncesi eski Tunç Devri Mühür sanatinin Orta Anadolu'nun güney bölgesindeki en önemli buluntularini veren merkezdir. Grafitolan kap markalari ve bazi mühürler Anadolu'da yazinin erken safhalarinin arastirilmasinda yardimci olmaktadir. Gaga agizli testiler, fincanlar, yonca agizli testiler, rhytonar, üzüm salkimi biçimli kandiller ve diger buluntular olup ayrica at nali biçimli damgali altarlar, ocaklar ve yarim ay biçiminde atkilar devrinin karakteristik eserleridir. Buluntular Konya Arkeoloji Müzesi'nde teshir ve muhafaza edilmektedir.

Bolat Örenyeri

Bolat yaylasi ören yeri, Hadim ilçesi Bolat köyü sinirlari içinde kalan Temasalik mevkiindedir. Literatüre adi Astra olarak geçmis olan antik kent, Hadim ilçesinin kuzey batisinda ve Hadim'e 17 km. uzakliktadir.

Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerinde iskan gördügü yüzey buluntularindan anlasilmaktadir.

Kente ait önemli sayilabilecek kalintilar; nekropol alani, bouleterion, kilise ve büyük yapidir.
1992-93-94 yillarinda Konya Müze Müdürlügü'nce kurtarma ve temizlik çalismalari yapilmistir.

Nekropol Alani

Kentin güneyindedir. M.S. 3.yy'a ait bol miktarda mezar steli ve lahit parçalari bulunmaktadir. Stellerde ; boga baslari, asma dali, üzüm salkimlari ve mezuda baslari islenmistir. Stellerdeki insan figürleri stilizedir. Lahit ve kapaklari blok kayalarin islenmesi ile yapilmis olup, lahitlerde mezuda baslari ve üzüm salkimlari, kapaklarinda ise aslan baslari islenmistir.

Bouleterion

Kentin batisindadir. Yüksek bir noktada kurulmustur. Cave alaninin bir bölümü ayakta kalabilmistir.

Selçuklu Köskü

Alaaddin Tepesini çeviren iç kalenin kuzey etegindedir. Sarayin II. Kilinçaslan'a ait oldugu kuvvetle muhtemeldir. Kösk, Alaaddin Keykubat I zamaninda genisletilerek tamir edilmis, kare bir plan üzerine harç ve tuglalarla iki kat olarak yapilmis, alti kat kerpiç ve molozlarla takviye edilmistir. Kösk bugün harap olmus bir duvar parçasindan ibarettir. Son defa 1961 yilinda bu tek duvarin beton bir semsiye ile muhafazasi yoluna gidilmistir.

Kubâd-Âbad Sarayi

Kubâd-âbad Sarayi Beysehir gölünün güneybatisinda yer almaktadir. Sultan Alaeddin Keykubad I tarafindan 1226-1236 yillari arasinda yaptirilmistir. Basit bir saray olmaktan çok sürekli ikamet için yapilmis Selçuklu yapilar toplulugudur. Türk saray külliyesinin en eski örnegidir. Ayrica bugün plani bilinen tek Selçuklu Saray Külliyesidir.

1949-51 yillarinda M.Zeki Oral kazilara baslamis daha sonra 1965 yilina kadar bu kazilara ara verilmistir. 1965-66 yillarinda Prof.Dr. Otto-Dorn Büyük Saray ve Küçük Saray'in mimarisini ve çini dekarasyonunu ortaya çikarmistir. Mehmet Önder'de bir süre kazilara devam etmis ve 1968 yilindan itibaren bu önemli Selçuklu sitesi kendi kaderine terk edilmistir.
1980 yilinda yüzey arastirmalari ile Prof.Dr. Rüçhan Arik tarafindan baslatilan çalismalar 1981 yilindan itibaren bilimsel arkeolojik kazi olarak yürütülmektedir.

Sultan ve Emirleri için yapilan saray ve köskler çesitli renk ve desenlerdeki çinilerle süslenmistir. Yapilan kazilarda sarayin temelleri ve bölümleri, sarayda kullanilan yapi malzemeleri, renkli camlar, kürkler, alçi dekarasyonlar, cam, sikke, seramikler ve çiniler bulunmustur.
Kubâd-Âbad Sarayi çinileri sir alti ve lüster tekniginde yapilmistir. Ayrica çesitli formlarda çini mozaiklerde ele geçmistir. Ele geçen çiniler figürlü, geometrik ve bitkisel bezemelidir.Kubâd-Âbad Sarayinda yapilan kazilarda ortaya çikan buluntular Türk Kültür tarihine çesitli bilgiler kazandiracak niteliktedir.

Kervansaraylar

Zazadin Hâni; Sultan Alaeddin Keykubat devrinde (633-Hicri 1236 Miladi yilinda) Selçuklu Emirlerinden Vezir Sadettin Köpek tarafindan yaptirildi. Yazlik ve kislik tiplerin birlesmesinden meydana gelmis avlu tipte yapilmistir. Hanin boyu 104 m., eni 62 metredir. Tas yapinin dis duvarlarindan gayri Islami devirlere ait eserlerden bazi parçalarda kullanilmistir. Konya-Aksaray yolunun 25. Km'sinde Tömek bucagindadir.

Horozlu Hâni; 1248 yilinda bugünkü Konya-Aksaray asfaltinin 8. Km.'sinde kislik olarak yapilmistir. 1957-1958-1963 yillarinda kismen onarilmistir. Avlusuz kervansaraylar tipinde yapilmistir.
Kizilviran Hân; Konya-Beysehir yolu üzerinde olup, Konya'ya 44 km. uzakliktadir. Kislik ve yazlik olmak üzere iki tipte yaptirilmistir.

Obrukhan

Anadolu Selçuklu döneminde ticaret yollari üzerinde kurulan hanlardan bir örnegi de Obruk Hanidir. Obruk Hani, Konya'yi Aksaray'a baglayan yol üzerindedir.

Plan olarak üstü açik bölüm (avlu) ile kapali hacimden olusan klasik Selçuklu hanlari semasina sahiptir.

Giris bölümü iki katli olarak insa edilmis, planin uzun ekseni üzerindeki han kapisinin üstü açik mekana (avluya) girilir. Giris toprakla dolmustur.

Dis cephenin üst katinda küçük pencerelerle odalar aydinlatilmaktadir. Avludan merdivenle ulasilan bu odalardan en sagda, çok sade tas mihrabi ile Obruk Haninin yegane tas tezyinatina sahip mesciddir.

Avlunun etrafindaki mezarliklarin tonozlari yikildigindan bu bölüm çok harap durumdadir. Avludan kapali kisma geçilir. Kapali kismin giris duvarlari tamamen yikilmis oldugundan portale ait mimari elemanlar hakkinda bilgiye sahip degiliz. Fakat diger hanlar gibi kapali kismin girisinde, Cümle kapisi gibi yüksek, görkemli bir kapinin var olmasi gerekmektedir.

Yapiyi insa ettiren ve insa tarihlerini belirten bir kitabe bulunmamaktadir. Han insaatinda kesme tas ve devsirme malzemeler kullanilmistir. Gerek tas duvar örgüsündeki kaba isçilik ve gerekse tas süslemeden yoksun bulunusu kisa sürede, acele olarak yapildigi izlenimini uyandirmaktadir.

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol